İçeriğe geç

ÖZEL TESİS TURİZM BELGESİ

Özel tesis kavramına yabancı olanlar yani aslında Dünya’da hemen hemen bir tek Türkiye’de olan özel tesis adıyla verilen özel tesis turizm belgesinin ne demek olduğunu, ne anlama geldiğini bilmeyenler konu ile ilgili araştırmalar yapıyorlar. Özel tesis belgesi ibaresini çoğumuz gittiğimiz tesislerde görmüşüzdür. Peki özel tesis ne demek, özel tesis turizm belgesi ne demek?

ÖZEL  TESİS NEDİR

 

Faaliyet gösterdiği alanda yerel, ulusal veya başka uluslara ait kültürleri yansıtan, deneyimli veya konusunda eğitimli, toplam yatak/kuver kapasitesinin en az yüzde yirmisine hizmet verebilecek sayıda personel ile nitelikli hizmet sunulması gerekir. Özel tesisler tebliğ ile belirlenen hizmet artırıcı nitelikleri taşırlar. Özel tesis turizm işletmesi belgesi taleplerinde, tesis özelliğine ilişkin ayrıntılı görsel ve yazılı doküman ile Bakanlığa başvurulur.

– Özel tesisler, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan tanımlardan birine giren ve Külltür ve Turizm Bakanlığınca desteklenmeleri uygun görülen;

– Bu Yönetmelikte belirlenmiş olan türleri veya nitelikleri sağlayamayan, ancak yapı, sokak, doğa, sanat, tarih gibi özelliklerden en az biri bulunan, deneyimli veya konusunda eğitimli personel ile nitelikli hizmet sunulan,

– Yönetmelikte belirlenmiş olan türleri veya nitelikleri sağlayamayan, özgünlük, üstün hizmet, ulusal veya uluslararası şöhret gibi nitelikleri nedeniyle işletme özelliği arz eden, deneyimli ve konusunda eğitimli personel ile nitelikli hizmet sunulan, tesislerdir.

– Özel tesis turizm işletmesi belgesi taleplerinde, tesis özelliğine ilişkin ayrıntılı görsel ve yazılı doküman ile Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurulur. Tescilli kültür varlığı niteliğindeki yapılarda gerçekleştirilenler dışındaki özel tesislere turizm yatırımı belgesi verilemez.

42 – (Değişik: 3/1/2011-2011/1271 K.) Özel tesisler, üçüncü ve dördüncü fıkralarda belirtilen özelliklerden en az birer adedini taşıyan, ülke turizmine katkı sağlayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenmeleri uygun görülen tesislerdir.(1) (Ek fıkra: 20/6/2018-2018/11985 K.)
Müstakil yeme / içme tesisleri özel tesis olarak belgelendirilemez. Tesisin yer aldığı yapı veya bulunduğu bölgenin aşağıda belirtilen özelliklerden en az birini taşıması gerekir:

a) Mimarî özgünlük.
b) Tarihî değer.
c) Doğaya ait özellik.
ç) Sanatsal değer.
d) Yerel, ulusal veya başka uluslara ait kültürleri yansıtan yapı, tefriş veya dekorasyon.
e) Üstün kaliteli veya özellikli malzeme ile yapım ve dekorasyon.

Tesisin işletmeciliğinin aşağıda belirtilen özelliklerden en az birini taşıması gerekir:

a) Faaliyet gösterdiği alanda, ulusal veya uluslararası, en az beş yıllık marka veya ün sahibi olması.
b) Faaliyet gösterdiği alanda yerel, ulusal veya başka uluslara ait kültürleri yansıtması. Özel tesislerde, deneyimli veya konusunda eğitimli, toplam yatak/kuver kapasitesinin en az yüzde yirmisine hizmet verebilecek sayıda personel ile nitelikli hizmet sunulması gerekir. Özel tesisler tebliğ ile belirlenen hizmet artırıcı nitelikleri taşırlar. Özel tesis turizm işletmesi belgesi taleplerinde, tesis özelliğine ilişkin ayrıntılı görsel ve yazılı doküman ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurulur.

 

Özel tesis turizm belgesi örneği.

Özel Tesis Turizm Belgesi İçin Mimari Özgünlük Nasıl Sağlanır?
Özgünlük, tasarımda yeni bir şey yaratmak için eski fikir ve yöntemlerin bir araya getirilmesi, daha önce yapılmamış bir şeyin düşünülmesi olarak tanımlanabilir. Mimari özgünlük, öncelikle binanız için tasarlanan kaba taslaklardan gelir. Hayal gücü olmadan, yenilik ve icatların toplumların desteğine bağlanması çoğu zaman imkansızdır.

Her zaman kullanışlı veya yeni bir şeyden oluştuğu için mimari özgünlük elde ederken bazı engellerle karşılaşmış olabilirsiniz.

Yeni bir mimari özgünlük bulmak için ekstra çaba harcamak zihninizi açabilir ve sizi kalabalıktan ayıracak yeni bir şey yaratabilmeni sağlayabilir. Çoğu zaman fikriniz orijinal olmayabilir. Bir zamanlar beğendiğiniz veya gördüğünüz şeylerden ilham alınabilir. Özel tesis turizm belgesi için isetinilen kriterlerden biri olan mimari özgünlük orijinal yeni bir deneyim yaratmaya çalıştığınızda olur.

Bu formül, geniş deneyimlerden elde edilen fikirleri ve problem çözümlerini birleştirerek mimari özgünlüğe uygulanırsa. Bu, bütünüyle bir değişim yaratacak ve geçmişte imkansız olan yeni şeyler yaratacaktır.

Bir binayı tasarlamak için kodlamayla birlikte gelen bağlamsal parametreler yerine değiştirilmiş bir parametre oluşturmak mimariye bağlıdır. Tasarımın farklı aşamalarında kullanılan malzeme ve yöntemlerin bu karışımı, tasarıma yeni bir soluk getirebilir. Eski inşaat teknikleriyle benzersiz bir şeyler bulmayı denemek için teknolojiye veya geleneksel malzemelere bağlı kalmanıza gerek yok.

 

ÖZEL KONAKLAMA TESİSİ VEYA ÖZEL TESİSLERDE TARİHİ DEĞER

ÖZEL  TESİS BELGESİ İÇİN TARİHİ TESCİL NE DEMEK

Taşınmaz bir varlığın, kültür ve tabiat varlığı olarak korunmaya değer olup olmadığının tespitine yönelik alınan kararın hukuki niteliğinin ve sonuçlarının doğru değerlendirilebilmesi için, kararın doğru analiz edilmesi gerekir. Bir taşınmazın kültür ve tabiat varlığı olarak tesciline karar verilmesi idare adına bir irade açıklamasıdır. İdare adına açıklanan bu iradeyi şekillendirilen unsurlar, kararın niteliğinin ortaya konulması ve hukuka uygunluğunun belirlenmesinde yol gösterici olacaktır.

A-Kültür ve Tabiat Varlığı Olarak Tescil Kararında Yetki

Taşınmaz bir tarih ya da tabiat varlığının korunmayı gerektirecek bir değer taşıyıp taşımadığı konusunda karar alma yetkisi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna tanınmıştır. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 57. maddesinin I. fıkrasının a bendinde yer alan düzenlemede, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan ya da yaptırılan tespitler üzerine kültür ve tabiat varlıklarının tesciline karar verme yetkisinin Koruma Bölge Kurullarının yetkisinde olduğu açıkça düzenlenmiştir. Koruma Bölge Kurulları tescil kararı verirken, gündemine alınmış bulunan ve alt yapısı oluşturulmuş olan bir konuda değerlendirme yapma yetkisine sahiptir. Koruma Bölge Kurullarının gündeme gelen konunun dışında, doğrudan bir konuda karar alma yetkileri bulunmamaktadır. Bir taşınmazın, korunması gerekli kültür ya da tabiat varlığı olduğuna karar verilmesi için, öncelikle bu konuda bir hazırlık çalışmasının yapılması, kültür ve tabiat varlığının niteliğinin değerlendirmeye imkân verecek şekilde ortaya konulması gerekir. Bu çalışmaların Koruma Bölge Kurulu Üyeleri tarafından doğrudan yerine getirilmesi ve tescil kararı verilmesi hukuka aykırı olacaktır. Kanun koyucu, bu konuda yapılacak çalışmanın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından doğrudan ya da bir başkası eliyle Bakanlık kontrolünde yapılacağını düzenlemiştir. Koruma Bölge Kurulu ile Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün iş birliği içerisinde koruma çalışmalarını yürütmesi öngörülerek, Bakanlık adına tespit sürecinin Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce, tescil kararının ise Koruma Bölge Kurulunca alınması hükme bağlanmıştır.

B-Kültür ve Tabiat Varlığı Olarak Tescil Kararının Neden Unsuru

Bir tarih ya da tabiat varlığının tesciline karar verilmesinin neden unsurunu, bu varlıkların korunmasına duyulan gereksinim oluşturur. Kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerekliliğinin yanında, kültür ve tabiat varlıklarının, ekonomik, bilimsel, kültürel ve eğitim bakımından taşımakta olduğu değer noktasında da koruma altına alınması gereksinimi duyulur. Bu gereksinim doğrultusunda, kanun koyucu kültür ve tabiat varlıklarını tanımlamış ve bu tanımlama doğrultusunda, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda sayılan nitelikleri haiz olanların korunması gerektiğini ve tescil edilmesini hükme bağlamıştır(KTVKK m. 6-7). Kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararı alınmasının neden unsuru, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 7. Maddesinin I. fıkrasında sayılmış bulunmaktadır. Buna göre; “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları şunlardır:

a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19. yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar,

b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,

c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları,

d) Milli tarihimizdeki önlemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kullanılmış evler”. Kanun koyucu, belirtilen kültürel değerlerin korunması gerektiğini açıkça düzenlemiştir.

Kültür ve tabiat varlıklarının örneklerinin neler olduğu da Kanunda düzenlenmiştir. Buna göre; “Kaya mezarlıkları, yazılı, resimli ve kabartmalı kayalar, resimli mağaralar, höyükler, tümülüsler, ören yerleri, akropol ve nekropoller; kale, hisar, burç, sur, tarihi kışla, tabya ve istihkâmlar ile bunlarda bulunan sabit silahlar; harabeler, kervansaraylar, han, hamam ve medreseler; kümbet, türbe ve kitabeler, köprüler, su kemerleri, suyolları, sarnıç ve kuyular; tarihi yol kalıntıları, mesafe taşları, eski sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar; sunaklar, tersaneler, rıhtımlar; tarihi saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar; camiler, mescitler, musallalar, namazgâhlar; çeşme ve sebiller; imarethane, darphane, şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler; mezarlıklar, hazireler, arastalar, bedestenler, kapalı çarşılar, sandukalar, siteller, sinagoglar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar; külliyeler, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar, mozaikler, peri bacaları ve benzeri taşınmazlar; taşınmaz kültür varlığı örneklerindendir.

Tarihi mağaralar, kaya sığınakları; özellik gösteren ağaç ve ağaç toplulukları ile benzerleri; taşınmaz tabiat varlığı örneklerindendir”(KTVKK m.7/III-IV).

Kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararının neden unsuru, Kanunda yer alan bu niteliklerin tespit edilmesidir. Tespit çalışmaları sonucunda, Kanunda yer alan nitelikleri taşıdığı görülen bir tarih ya da tabiat varlığının, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulu tarafından tescil edilerek koruma altına alınması gerekir.

C-Tescil Kararında Yöntem

Kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararı alınabilmesi için ön koşul, bu varlıklarla ilgili bir tespit çalışmasının yapılmış olmasıdır. Tarihi kayıtlarla ya da bilimsel çalışmalarla taşınmaz bir varlığın, tarihi ya da doğal bakımdan korunması gerektiğinin belirlenmesinden sonra[3], tescil işleminin yapılabilmesi mümkündür.

Kültür ve tabiat varlığı niteliğinin tespitine yönelik çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülür. Kültür ve Turizm Bakanlığı tespit sürecinde koordinasyon görevi üstlenir. Yapılacak tespitlerle ilgili olan ya da tespit ve tescil kararından etkilenecek olan kurumların da görüşünün alınması gerekir. Kültür ya da tabiat varlığı olarak tescil edilecek taşınmazın maliki konumunda bulunan kamu kurum ve kuruluşların konuya ilişkin görüşlerinin alınması, en azından doğru bir tespit yapılabilmesi bakımından önemlidir. Tespiti yapılan ve tescili istenecek olan taşınmazın niteliklerinin doğru bir şekilde ortaya konulmasında, taşınmazın maliki olan idarenin sahip olduğu bilgi ve belgelerden yararlanılması bir gereklilik olarak karşımıza çıkar. Kültür ve tabiat varlığına yönelik tespit sürecinde, verilecek olan tescil kararından dolayı faaliyetleri etkilenecek olan kamu kurum ve kuruluşlarının da görüşünün alınması gerekir(KTVKK m.7).

Kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararı alınırken, sanat değeri, bölgesel özellikleri, tarihi nitelikleri ve benzeri noktalara bakılarak, Devletin sahip olduğu imkânlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle, örnek durumda olan ve ait oldukları devrin özelliklerini yansıtan yeteri kadar taşınmazın tescili yoluna gidilir(KTVKK m.7/II). Kanun koyucu, kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararının neden unsurunu belirlemekle birlikte, belirlenen nitelikleri taşıyan bütün taşınmazların tescil edilmesi gerektiği yönünde bir yaklaşım yerine, gerekli olanların tescil edilmesini hükme bağlamıştır.

Kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulu, taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararı alırken, yapılan tespit doğrultusunda bir tescil belgesi düzenler ve kararını bu belgede ortaya konulan verilere göre şekillendirir. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelikte yer alan düzenlemeye göre, bir taşınmazın kültür veya tabiat varlığı olarak tesciline karar verilirken, tescile esas olmak üzere;

“1. Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tescili için gerekli bilgileri havi Tespit Fişi,

2. Tanıtmaya yeterli fotoğraflar,

a) Tek yapılar için: Taşınmazı içten, dıştan ve çevresiyle birlikte gösteren tespit fişi üzerinde yer alan fotoğraflar,

b) Arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları için; Alanı bütünüyle algılamayı sağlamak amacıyla panoramik olarak çekilmiş fotoğraflar ve alan üzerindeki taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile küçük buluntuların detaylı çekilmiş, tasdikli, çekim tarihleri belirtilmiş albüm haline getirilmiş fotoğraflar,

i. İmkanlar ölçüsünde yapılan çalışma için hazırlanmış diyapozitifler.

ii. Taşınmazın yerini ve sınırlarını gösterir

3. Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını tarif eden tespit ekibinin görüşünü havi RAPOR ve ekinde korunması önerilen taşınmaz kültür varlıklarının listesi,

4. Tespit ekibince gerekli görülen diğer belgeler”(m.5) hazırlanır. Hazırlanan belgeler doğrultusunda tescil kararı oluşturulur. Tescil kararının şekil şartlarını, taşınmaz kültür ve tabiat varlığının kimliğini ortaya koyacak bilgi ve belgelerin hazırlanması olarak ifade etmek mümkündür. Tescile esas alınan veriler doğrultusunda, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığının yeniden imalatının yapılması mümkün olmalıdır. Her hangi bir nedenle, taşınmaz bir kültür varlığının zarar görmesi, hatta tamamen ortadan kalkması durumunda, tescil dosyasında yer alan, yazılı ve görsel, bilgi ve belgeler doğrultusunda yeniden yapılabilmesinin mümkün olması gerekir.

D-Tescil Kararının Konusu

Taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararının konusu, korunmaya değer bir tarihi ya da doğal varlıktır. Taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararının neden unsurunu oluşturan niteliklere sahip taşınmaz varlıklar, tescil kararının konusunu oluştururlar. Taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararının konusu denildiğinde, öncelikle bir taşınmaz varlık karşımıza çıkar. Taşınmaz varlığın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda belirlenen korunmaya değer nitelikleri barındırması gerekir. Taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararı, tarihi ya da doğal bir varlığı konu edinebilir.

 

 

TURİZM TESİSLERİNİN BELGELENDİRİLMESİNE VE NİTELİKLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

(1) 20/6/2018 tarihli ve 2018/11985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Yönetmeliğin 3 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ikinci ve üçüncü” ibaresi “üçüncü ve dördüncü” şeklinde aşağıdaki yönetmelik değişikliği ile değiştirilmiştir.

MADDE 1- 10/5/2005 tarihli ve 2005/8948 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “İkinci sınıf” ibaresi “Ancak” şeklinde değiştirilmiş, beşinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddeye aşağıdaki fikra eklenmiştir.
“Bu maddede belirtilen mahaller, bünyesinde yer aldığı tesiste lokantanın işleyişine de
hizmet verecek şekilde bulunuyorsa ayrıca aranmaz.” MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 37 nci maddesine aşağıdaki fikra eklenmiştir. “Tahsisli taşınmaz üzerinde yer alan tesisler hariç olmak üzere, günübirlik tesisler
müstakilen belgelendirilemez.”
MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 42 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ikinci ve üçüncü” ibaresi “üçüncü ve dördüncü” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddeye birinci fikrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fikra eklenmiştir.
“Müstakil yeme-içme tesisleri özel tesis olarak belgelendirilemez.” MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 52 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 52- Turizm belgesi, bu Yönetmelikte yer alan ve kendi tür ve sınıfı için zorunlu asgari nitelikleri sağlayan birden fazla tür veya sınıfın bir araya gelerek oluşturdukları
tesislere de verilebilir.
Tesisin fiziki bütünlüğünü bozmamak şartı ile özel mülkiyete konu taşınmaz üzerinde yer alan turizm kompleksleri, turizm kentleri ve tatil merkezleri kapasitesindeki apart Ünitelerin ve tatil siteleri, butik tatil villaları, müstakil apart otellerin tamamında, kamu taşınmazı üzerinde yer alan bu tür tesisler ile bu Yönetmelikte yer alan diğer konaklama tesislerinde ise oda kapasitesinin yüzde yirmisini aşmamak kaydıyla ayrı ayrı odalar üzerinde üçüncü şahıslar lehine kat mülkiyeti veya kat irtifakı tesis edilebilir. Orman vasıflı taşınmazlar ile tapuda orman vasfi ile kayıtlı taşınmazlar üzerinde yer alan tesislerde kat mülkiyeti veya kat irtifakı tesis edilemez.
İkinci fikra kapsamında orman vasıflı taşınmazlar ile tapuda orman vasfı ile kayıtlı taşınmazlar hariç, devre mülk de tesis edilebilir. Ayrıca konaklama tesislerinin tamamı devre tatil sistemi ile işletilebilir.
Ikinci fıkrada belirtilen kat mülkiyeti veya kat irtifakına konu tesislerde “tesisin turizm tesisi olarak fiziki bütünlüğünün korunacağına ilişkin sözleşme” tapu ekinde yer alır. Bu haklara ilişkin üçüncü kişilerle yapılacak sözleşmelerde kullanılan genel yazı karakterinden en az üç punto daha büyük karakter ile yazılmak üzere “Turizm belgesinin Kanun uyarınca iptal edilmesi durumunda işletme ve kalitenin devamlılığı Bakanlığın sorumluluğunda değildir.” cümlesine yer verilir.
Tescilli kültür varlığı niteliğindeki yapılarda yer almayan özel tesislere, tatil sitelerine, butik tatil villalarına, müstakil apart otellere ve pansiyonlara turizm yatırımı belgesi verilemez.
Tesise ait ünitelerin; aralarında yol, akarsu veya benzeri ayrımlar bulunan farklı parsellerde bulunması durumunda, hizmet ve işletme birliği ile fonksiyonel bağlantı sağlanması kaydıyla tüm üniteler tek belge kapsamında değerlendirilir.
Müstakil olarak belgelendirilemeyen türlerin, bünyesinde yer aldıkları ve müstakilen belgelendirilebilen türlerin asli fonksiyonlarının önüne geçecek şekilde faaliyet göstermelerine izin verilmez. Ilgili mevzuatta belirtilen hususların sağlanması ve Bakanlıkça uygun görülmesi halinde turizm belgesi ve kültür belgesi birbirine çevrilebilir.”

MADDE 5- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6- Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.